5 Mart 2010 Fenerbahçe-Beşiktaş 2-3 Erkek Voleybol (Üsküdar Çıkarması)

   Yaşayanların asla unutamayacağı, Beşiktaş tribününün kendini gösterdiği, voleybolcuların taraftar geldiğinde, destek aldıklarında neler yapabileceklerini kanıtladıkları muhteşem bir gün. Öncelikle olayların en başına dönelim, her şey 20 Aralık 2009'da Akatlar'da oynanan Beşiktaş-Fenebahçe kadın voleybol maçında başladı.

   Ev sahipliği yaptığımız bu maçta salonun önünde sadece 10-15 Beşiktaşlı varken önümüzden sürekli 30-40 kişilik Fenerbahçeli gruplar ellerini kollarını sallaya sallaya geçiyor. Bu durum orada bulunan herkesin canını sıksa da sayıca çoğunlukta olmaları ve ters bir hareket yapmamaları her hangi bir olayı doğurmuyor. Tam salona girecekken arka taraftan bir ses geliyor "S....miş Beşiktaş" Apar topar arka tarafa gidilir 70-80 kişilik Fenerbahçeli grup yokuş yukarı kovalanır. Salona kaçan Fenerbahçeliler çoluk çocuğa saldırınca araya polis girer, biz de kendi sahamızda deplasman yaşamış oluruz. Bu olay internet aleminde yayılınca maç sonu 60-70 kişi Zincirlikuyu'da Fenerlileri beklemeye başlar, ama deplasman taraftarı başka yoldan semtlerine götürülür. Bu olay da akıllara bu kadar insan maça niye gelmiyor? sorusunu getiriyor.

   Aradan iki buçuk ay geçiyor Akatlar'daki olay hem Fb hem de Beşiktaş forumlarında dallanıp budaklanıyor ve Burhan Felek'te oynanacak erkek voleybol maçı için iki taraf da sağlam bir şekilde hazırlanıyor. Hayatımda ilk defa okuldan maç için kaçıp semte geliyorum, Kazan'da toplanan kalabalığı görünce içim rahatlıyor ve 1 vapur delikanlı Üsküdar'a doğru yola çıkıyor. Polis eşliğinde salona doğru gidilirken Üsküdar sokakları Beşiktaş sesleriyle inliyor.

Salona Yürüyüş-1

Salona Yürüyüş-2

   Maç başladığında Fenerbahçeliler 150-200 kişiyle salonda yer alırken Beşiktaş tribününde yine sadece 10-15 kişi bulunuyor. Erken giren arkadaşlar söylüyor, sürekli Beşiktaşlıların gelmeyeceğini sanıp dalga geçmiş Fenerbahçeliler. Salona girdiğimizde oyuncuların, karşı tribündekilerin aptal bakışlarını unutamıyorum, 1. Setin ortalarında 500 civarı Beşiktaş taraftarı deplasman tribününü hınca hınç doldurur.

   Salona girişimizle tribündeki maçı kazanmış oluyoruz ve sahaya dönüyoruz. Fenerbahçe ligde 8 maçtır kaybetmiyor ve tabi ki küme düşmeme mücadelesi veren Beşiktaş'ı kolay lokma görüyor. Taraftarın gazıyla ilk seti alıyor takımımız, ikinci seti tecrübesiyle farklı bir şekilde kazanıyor Fenerbahçe. 

   Büyük çoğunluğunu önde götürdüğümüz üçüncü seti de tamamen tecrübesizlikten kaybediyoruz ve Fenerbahçelilerin son set sandığı dördüncü sete giriyoruz. Bunun son set olmadığını kanıtlarcasına harika bir seriyle başlıyoruz, Fenerbahçe son düzlükte yakalıyor ve 23-22 öne geçiyor. Herkes tamam bitti derken Beşiktaş bitirmiyor ve 3-0 lık seriyle 25-23 kazanıyor seti ve maçı tie-break e taşıyor. 

   Fenerbahçe 4-0 lık skorla başlıyor 15'te bitecek olan 5. sete. Beşiktaş yine pes etmiyor önce Siebeck'in servisleriyle toparlanıyor sonra da Barutov'un adeta gol sevinci yaratan ace servisiyle saha değişimine 8-7 önde giriyor. Bu dakikadan sonra kazandığımız her sayı hem tribünde hem oyuncularımızda gol sevinci yaratır. 14-11 Öndeyken Barutov'un smacı bloktan dışarı gidince seti 15-11 maçı da 3-2 kazanır Karakartal. Fenerbahçe'yi 8 maç sonra hem de sahasında yenip serisini bitiren takım olur. Tribüne değinmek gerekirse sayıca üstünlük ve saha baskısı konusunda rakipten her türlü üstündük fakat Fb tribününün salon kültürü daha gelişmiş olduğu için akıcı bestelerle hiç geride kalmadılar. Buna rağmen maç boyu süren "Deplasmana Hoşgeldin Ankaragücü!" bestesine karşılık veremediler.

Tribünden Maçın Son Sayısı

Günün en güzel anı canını dişine takıp maçı kazanan takımla bütünleşmekti tabi.

Maç Sonu Takımla Beraber Üçlü

Ve Maçın 27 Dakikalık Geniş Özeti

Not: Biraz uzun olabilir fakat özellikle son seti izlemenizi şiddetle tavsiye ediyoruz. Fb Tv spikerinin ve yorumcusu Aylin Abla'nın her sayımızda büründüğü ağlak ses tonu keyfe keyif katıyor.